Çevrimdışı
- 13 Eki 2021
- 1,778
- 3,284
- 44
- Cinsiyetiniz nedir?
- Bay
Tanrıların seviştiği yerdeydik, deniz seviyesinden 300 metre yükseklikte, Sapanca Gölü'ne bakan manzaraya karşı sadece ikimizin olduğu bir tepede, müthiş bir gusto ile underground tarzda dekore edilmiş Metaverse adlı dome çadırının içinde. Gökyüzü ile yeryüzü arasında bir katmanda sevişmek için bir yer bulduk... Dünyadan uzak, gökyüzüne yakın 
Her şey yeni yılı birlikte kutladığımız 1 Ocak'ı 2 Ocak'a bağlayan gece benim "doğum gününü de kutlamak için bir yer buldum dünyadan uzak" dememle başladı. Geçen yıl da doğum gününde yanında olacaktım araya pandemi girmiş ve buluşmamızı 15 gün ertelemiştik. Bu sefer tamam cevabını da alınca zaten bu cevabı alacağımı önceden düşündüğümden hiç bir engelle karşılaşmadan yapmış olduğum organizasyonu hayata geçirmek için hemen çalışmalara koyuluverdim, internetten rezervasyon yapıldı, organizasyonun tam planladığım gibi gerçekleşmesi için telefonlar açıldı, gerekli bütün işlemler falan her şey dört dörtlük ilerledi
Doğum gününün hemen ertesi sabahı da düştüm yollara önce @SineMelez 'i 12:00 gibi evinden aldım. Oradan da saat 13:30 gibi Sapanca'nın tepelerinde kalacağımız dome çadırına geldik ki orada da daha varır varmaz kendisini küçük bir sürpriz bekliyordu
Kapıdan içeri girer girmez mumlarla bezenmiş odanın içinde "iyi ki doğdun" yazısıyla ve o gün için hazırlattığım harika bir pasta ile karşılaştı önce bebeğim. Sıcacık bir teşekkür ve verandadan göle bakan manzarada içilen sıcacık kahvelerle içimiz iyice ısındı 
Hazır içimiz ısınmışken beyaz şaraplarımızla göl manzarasına karşı bir taraftan verandadaki jakuzinin vücudumuza vuran sıcaklığı, bir taraftan Sinem'in alev alması, bir taraftan ortamın romantizmi ile keyifli anlar yaşamaya başladık 
Ocak ayında denizden 300 metre yükseklikte 0 derecenin biraz üzerinde bir hava ortamın etkisiyle aniden kavurucu bir çöl sıcağına dönüşüverdi. Bugüne kadar bir Ağustos öğleden sonrası sıcağından çok daha fazlası ile bir kadının vücudunda kavrulduğunuzu hissettiniz mi? Teninin pürüzsüz dokusunda harika kokan bu kadının kollarında şarap kırmızısına çalan yatak örtüsünün üzerinde ateşle dans edercesine vücutlarımızın kavrulmasına şahit oldu sessizlik
Sessizliği bozan tek şey dudaklarımdan dökülen "bebeğim çok tatlısın" sözleri ve nefes alıp verişimizdi. Big Bang (Büyük Patlama) tekrar yaşandı ve biz orada dünyadan çok uzakta kendi evrenimizi oluşturduk. O kadar nefes nefese kalmıştım ki Sinem dujjj alırken benim göğsümün inip kalkması dakikalarca devam etti
Akşamın alacakaranlığı çökerken gecenin ilerleyen saatlerine kadar manzaraya karşı bu sefer kırmızı şarap eşliğinde önce nefis bir yemek ve ardından nargile eşliğinde harika bir kadınla çok özel saatler yaşandı
Gözlerin ve ruhların seviştiği vücudumun her noktasının yandığı saatler. Bazı şeyler vardır paha biçilemez, benim bu kadınla yaşadığım her an gibi. O konuştukça ben konuştum, o güldükçe ben güldüm beynimde bütün gece Mustafa Sandal şarkı söyledi ben içimden dans ettim: "O tatlı dilin güleryüzün inan ki yürek hoplatıyor farkında değil misin Arda peşinden koşuyor" melodisi sürekli beynimde sürekli dönerken dertleri boşadığımız zaman su gibi aktı 
Geceden aklımda kalan son sahne karşılıklı bam tellerimize basıp yaptığımız geleneksel bir atışmanın ardından birbirimize olan o hiddetle herşeyin kararması ve dome çadırının kendi etrafında bizim de aldığımız alkolün etkisiyle ters istikamette dönerken yeniden başlayan sevişmelerRüzgarın çadıra her vuruşunda çıkardığı uğultunun iki bedenin birleşmesi ile senkronize bir şekilde gecenin sessizliğini bozması. Gözlerini kısıp kafasını yana çevirdiği ve sol el işaret parmağını dudaklarının arasına aldığı dakikalarda benim de bir elimin yüzünü ve saçlarını sımsıkı tuttuğum, hiç bitmesini istemediğim ama kendimi daha fazla tutamadığım, gözlerinin içinde kaybolduğum dakikalar 
O kadar yorgunduk ki sabah odaya gelen kahvaltının bile yüzüne bakmadan uyumaya devam ettik
Kalktığımızda öğlen olmuştu ve ayrılık vakti de gelmişti maalesef. Her zaman mangal için gittiğimiz göl kenarındaki restorana bu sefer kahvaltı için giderek kalan saatleri de dingin bir şekilde tamamladık.
Dünyaya geri dönme vaktimiz gelmişti, atıma attığım gibi güzelliği evine bıraktım
Yol boyunca uyumaya devam eden bebekle geri döndük dünyaya. Ama daha yapacağımız çok şey var, iyi ki doğdun üzümlü kek, sen olmasan bu kadar özel anı yaşayamazdım. Bir sonraki hikayenin nerede olacağını da bir tek ben biliyorum ama şarkının sözleri sizlere asla sıradan bir yer olmayacağını anlatıyor 
… Yapamadığım birçok şey var
Hem tatminsizim, hem günahkar
Sen beni bu şehirden kurtar
Bir yer bulalım, dünyadan uzak
Her şey yeni yılı birlikte kutladığımız 1 Ocak'ı 2 Ocak'a bağlayan gece benim "doğum gününü de kutlamak için bir yer buldum dünyadan uzak" dememle başladı. Geçen yıl da doğum gününde yanında olacaktım araya pandemi girmiş ve buluşmamızı 15 gün ertelemiştik. Bu sefer tamam cevabını da alınca zaten bu cevabı alacağımı önceden düşündüğümden hiç bir engelle karşılaşmadan yapmış olduğum organizasyonu hayata geçirmek için hemen çalışmalara koyuluverdim, internetten rezervasyon yapıldı, organizasyonun tam planladığım gibi gerçekleşmesi için telefonlar açıldı, gerekli bütün işlemler falan her şey dört dörtlük ilerledi
Doğum gününün hemen ertesi sabahı da düştüm yollara önce @SineMelez 'i 12:00 gibi evinden aldım. Oradan da saat 13:30 gibi Sapanca'nın tepelerinde kalacağımız dome çadırına geldik ki orada da daha varır varmaz kendisini küçük bir sürpriz bekliyordu
Kapıdan içeri girer girmez mumlarla bezenmiş odanın içinde "iyi ki doğdun" yazısıyla ve o gün için hazırlattığım harika bir pasta ile karşılaştı önce bebeğim. Sıcacık bir teşekkür ve verandadan göle bakan manzarada içilen sıcacık kahvelerle içimiz iyice ısındı Hazır içimiz ısınmışken beyaz şaraplarımızla göl manzarasına karşı bir taraftan verandadaki jakuzinin vücudumuza vuran sıcaklığı, bir taraftan Sinem'in alev alması, bir taraftan ortamın romantizmi ile keyifli anlar yaşamaya başladık Ocak ayında denizden 300 metre yükseklikte 0 derecenin biraz üzerinde bir hava ortamın etkisiyle aniden kavurucu bir çöl sıcağına dönüşüverdi. Bugüne kadar bir Ağustos öğleden sonrası sıcağından çok daha fazlası ile bir kadının vücudunda kavrulduğunuzu hissettiniz mi? Teninin pürüzsüz dokusunda harika kokan bu kadının kollarında şarap kırmızısına çalan yatak örtüsünün üzerinde ateşle dans edercesine vücutlarımızın kavrulmasına şahit oldu sessizlik
Sessizliği bozan tek şey dudaklarımdan dökülen "bebeğim çok tatlısın" sözleri ve nefes alıp verişimizdi. Big Bang (Büyük Patlama) tekrar yaşandı ve biz orada dünyadan çok uzakta kendi evrenimizi oluşturduk. O kadar nefes nefese kalmıştım ki Sinem dujjj alırken benim göğsümün inip kalkması dakikalarca devam etti Akşamın alacakaranlığı çökerken gecenin ilerleyen saatlerine kadar manzaraya karşı bu sefer kırmızı şarap eşliğinde önce nefis bir yemek ve ardından nargile eşliğinde harika bir kadınla çok özel saatler yaşandı
Gözlerin ve ruhların seviştiği vücudumun her noktasının yandığı saatler. Bazı şeyler vardır paha biçilemez, benim bu kadınla yaşadığım her an gibi. O konuştukça ben konuştum, o güldükçe ben güldüm beynimde bütün gece Mustafa Sandal şarkı söyledi ben içimden dans ettim: "O tatlı dilin güleryüzün inan ki yürek hoplatıyor farkında değil misin Arda peşinden koşuyor" melodisi sürekli beynimde sürekli dönerken dertleri boşadığımız zaman su gibi aktı Geceden aklımda kalan son sahne karşılıklı bam tellerimize basıp yaptığımız geleneksel bir atışmanın ardından birbirimize olan o hiddetle herşeyin kararması ve dome çadırının kendi etrafında bizim de aldığımız alkolün etkisiyle ters istikamette dönerken yeniden başlayan sevişmeler
Rüzgarın çadıra her vuruşunda çıkardığı uğultunun iki bedenin birleşmesi ile senkronize bir şekilde gecenin sessizliğini bozması. Gözlerini kısıp kafasını yana çevirdiği ve sol el işaret parmağını dudaklarının arasına aldığı dakikalarda benim de bir elimin yüzünü ve saçlarını sımsıkı tuttuğum, hiç bitmesini istemediğim ama kendimi daha fazla tutamadığım, gözlerinin içinde kaybolduğum dakikalar O kadar yorgunduk ki sabah odaya gelen kahvaltının bile yüzüne bakmadan uyumaya devam ettik
Kalktığımızda öğlen olmuştu ve ayrılık vakti de gelmişti maalesef. Her zaman mangal için gittiğimiz göl kenarındaki restorana bu sefer kahvaltı için giderek kalan saatleri de dingin bir şekilde tamamladık.Dünyaya geri dönme vaktimiz gelmişti, atıma attığım gibi güzelliği evine bıraktım
Yol boyunca uyumaya devam eden bebekle geri döndük dünyaya. Ama daha yapacağımız çok şey var, iyi ki doğdun üzümlü kek, sen olmasan bu kadar özel anı yaşayamazdım. Bir sonraki hikayenin nerede olacağını da bir tek ben biliyorum ama şarkının sözleri sizlere asla sıradan bir yer olmayacağını anlatıyor … Yapamadığım birçok şey var
Hem tatminsizim, hem günahkar
Sen beni bu şehirden kurtar
Bir yer bulalım, dünyadan uzak
Çook ama çok teşekkür ederim bana bu guzel gunu yaşattığın için bebegim ❤
O guzel hediye için ayri teşekkür ediyorum bebegim çook optum 
