- 17 Mar 2019
- 523
- 598
- Cinsiyetiniz nedir?
- Bay
Yaklaşık 8 ay önce Tweety ve Sylvester görüşmesi hakkında uzun uzun yazmıştım.
Aradan geçen zaman içinde tekrar görüşmek için fırsat kollarken, düşeş atmayı becerdim.
İlk şeş, İstanbul'a yapılacak iş seyahati, ikinci şeş geç vakitte yapabileceğim görüşme için Tweety'nin uygun olması.
İşi erkenden bitirip bir an evvel Tweety'nin yanına varabilmek için saatleri ve dakikaları takip ettim...Kül kedisi, hizmetçiye dönüşmeden kapısına vardım.
Kapıdan içeri girer girmez, daha üstümdekileri bile çıkarmama fırsat vermeden boynuma atlayıp, avını etkisiz hale getirmişti bile. Zar zor ayakkabıları falan çıkarıp soluklanıp oturduk. Sağolsun her zamanki gibi güzel, şık ikramlarını hazırlamış. Ama ben kahveye odaklanmış şekilde hiç bir şeye dokumadım.
Özlemişim Aylin'in enerjisini, bıcırıklığını, sohbetini...
Memleketi kurtardık, kapitalizmi yerdik, neyi alıp veremediğimizi sorguladık, endüstri 4.0 ın aslında ne kadar gereksiz bir şey olduğuna karar verdik...
Anlayın artık Aylin'in ne kadar geniş bir sohbet yelpazesi olduğunu.
Bir ara benim meşhur kahveyi hazırlamak için ayağa kalktığında, arkasından sokulup hafifce taciz etmeye kalktım.
Ne haddime... Arkasını dönmesiyle saldırması bir oldu kaplanın. Bu kız ne yiyip içiyor merak ettim... O nasıl bir enerji o nasıl bir şehvet... Yavaşlatmak ve kontrol etmek mümkün değil, kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor benimle. Güya kötü kalpli kedi-Sylvester- benim, o da minnak şirin Tweety.
Koridordan arka odaya geçemeden salonda ilk raundda beni yere serdi.
Duş ile başlayıp tekrar sohbet ile devam eden devre arasından sonra başlayan ateşi koridordan geçirip yatak odasına geçirmeyi başardım.
Haşin, ıslak ve inanılmaz bir oral resitali sonrası cow girl ile taçlandırılan bir final. Gecenin sonunda başlayan müzik muhabbetini bir kaç nostaljik şarkıyla devam ettirdik. Zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varmıyor insan.
Baktım ancak otele gidip yatacak kadar enerjim kaldığında, müsade istedim, öpüştük, koklaştık ve kedi evden ayrıldı. Bu seferde Tweey'i ham yapamamıştı ama yüzünde bir tebessüm vardı... Aradığımız da bu tebessüm değil mi zaten.
Bu sefer Aylin'in kahvesini içtiğime göre vadesi 2040'da dolan bir hatırı var.
Aradan geçen zaman içinde tekrar görüşmek için fırsat kollarken, düşeş atmayı becerdim.
İlk şeş, İstanbul'a yapılacak iş seyahati, ikinci şeş geç vakitte yapabileceğim görüşme için Tweety'nin uygun olması.
İşi erkenden bitirip bir an evvel Tweety'nin yanına varabilmek için saatleri ve dakikaları takip ettim...Kül kedisi, hizmetçiye dönüşmeden kapısına vardım.
Kapıdan içeri girer girmez, daha üstümdekileri bile çıkarmama fırsat vermeden boynuma atlayıp, avını etkisiz hale getirmişti bile. Zar zor ayakkabıları falan çıkarıp soluklanıp oturduk. Sağolsun her zamanki gibi güzel, şık ikramlarını hazırlamış. Ama ben kahveye odaklanmış şekilde hiç bir şeye dokumadım.
Özlemişim Aylin'in enerjisini, bıcırıklığını, sohbetini...
Memleketi kurtardık, kapitalizmi yerdik, neyi alıp veremediğimizi sorguladık, endüstri 4.0 ın aslında ne kadar gereksiz bir şey olduğuna karar verdik...
Anlayın artık Aylin'in ne kadar geniş bir sohbet yelpazesi olduğunu.
Bir ara benim meşhur kahveyi hazırlamak için ayağa kalktığında, arkasından sokulup hafifce taciz etmeye kalktım.
Ne haddime... Arkasını dönmesiyle saldırması bir oldu kaplanın. Bu kız ne yiyip içiyor merak ettim... O nasıl bir enerji o nasıl bir şehvet... Yavaşlatmak ve kontrol etmek mümkün değil, kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor benimle. Güya kötü kalpli kedi-Sylvester- benim, o da minnak şirin Tweety.
Koridordan arka odaya geçemeden salonda ilk raundda beni yere serdi.
Duş ile başlayıp tekrar sohbet ile devam eden devre arasından sonra başlayan ateşi koridordan geçirip yatak odasına geçirmeyi başardım.
Haşin, ıslak ve inanılmaz bir oral resitali sonrası cow girl ile taçlandırılan bir final. Gecenin sonunda başlayan müzik muhabbetini bir kaç nostaljik şarkıyla devam ettirdik. Zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varmıyor insan.
Baktım ancak otele gidip yatacak kadar enerjim kaldığında, müsade istedim, öpüştük, koklaştık ve kedi evden ayrıldı. Bu seferde Tweey'i ham yapamamıştı ama yüzünde bir tebessüm vardı... Aradığımız da bu tebessüm değil mi zaten.
Bu sefer Aylin'in kahvesini içtiğime göre vadesi 2040'da dolan bir hatırı var.